Güncel Haberler

Makine ihracatından 2 ayda 4,4 milyar dolar gelir

Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) verilerine göre, yılın ilk iki ayı sonunda Türkiye’nin toplam makine ihracatı serbest bölgeler dahil 4,4 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Geçen yılın ilk iki ayında yüzde 20’lik yüksek artışın baz etkisi gözlenmesine rağmen bu dönemde herhangi bir düşüş yaşanmadı. İnşaat ve madencilik makineleri, tekstil ve giyim makineleri ile gıda işleme makineleri ihracatı miktar olarak yüzde 29, değer olarak ise yüzde 22’ye varan artışla dikkat çekti.

Verilere göre elektrik motorları, jeneratörler ve takım tezgahlarının ihracatı miktar olarak yüzde 28, değer olarak ise yüzde 25’e kadar düştü.

Yaptırımlar nedeniyle ihracatın düşüşünü sürdürdüğü Rusya’ya makine ihracatı, Şubat ayı sonunda 130 milyon dolar düştü. Serbest bölgeler de dahil olmak üzere ilk iki ayda ihracatın 950 milyon dolara ulaştığı Almanya ve ABD’nin toplam makine ihracatındaki payı yüzde 21,5’e yükseldi.


“Rusya yaptırımları rakiplerimizi verileri gizlemeye zorladı”

MAİB Başkanı Kutlu Karavelioğlu, ihracat verileri ve sektördeki gelişmelere ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünya makine ticaretine uygulanan yaptırımların dünya makine ticaretine etkilerine değinerek şunları söyledi:

“Makine sektörü, son dönemde Rusya’nın savunma ihtiyaçları için kullanıldığı iddia edilen çift kullanımlı ürünlere yönelik kısıtlamalardan yoğun bir şekilde etkilendi. İsmi açıklanmayan bir ambargoya dönüşen bu süreçte, yaptırım uygulanan ürünler listesine ilişkin belirsizlik arttı ve bir teslimatın yapılmasına karar verildi. sipariş ve ön ödeme alınırken bu listede yer almayan makine.Biz bakiyeyi beklerken bu muğlak listeye dahil olması ve paramızın Rusya’da kalması sektörümüze uzun süredir sıkıntı yaşatıyor. bir süre.

Bankacılık sisteminin yarattığı baskı, Rusya’ya makine ihracatımızı ilk iki ayda yüzde 37 oranında düşürdü; Yıl sonuna kadar zararımız 1 milyar doları aşabilir. Çin’e bıraktığı bu büyük pazarı geri kazanmanın zorluklarını bilen Batı, işini riske atmadan makinelerini göndermenin yollarını aramaktan vazgeçmiyor. Bu hileli durum dış makine ticareti verilerinde önemli sapmalara neden oluyor. “Makine üretiminden ziyade ticaretten kazanç elde eden bazı Avrupa ülkelerinin dış ticaret verilerini açıklamakta tereddüt etmelerini ticaret yollarının değişmesine bağlıyoruz.”


“Müşterilerimiz yavaşlarken rakiplerimiz hızlanıyor”

Karavelioğlu, küresel ortamda sıkılaşan ortamda finansal toparlanmanın ilk işaretlerinin ortaya çıktığını söyledi.

Karavelioğlu, Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre dünya mal ticaretinin yüzde 5 azalacağı 2023 yılında, temel etkiye göre AB’nin makine ve teçhizat üretiminin yüzde 1,4 oranında azalacağının tahmin edildiğini belirtti.

Finansman maliyetlerinin, kutuplaşmaların ve bölgesel çatışmaların bu kadar yüksek olduğu bir ortamda gelişmiş ülkelerde risk iştahının azalmasının doğal olduğunu kaydeden Karavelioğlu, şöyle konuştu:

“Aslında Avrupa açısından bu yönde bir düşüş salgından önce başlamıştı ve tedarik zincirlerinin bozulmasına yönelik acil tedbirler sayesinde bölgenin zayıflıkları görünmez hale geldi. Ancak gıda üretim makinelerinin tüm sektörleri bu dönemeçten aynı ölçüde etkilenmiyor. Euro Bölgesi’nde geçtiğimiz ay PMI verileri %46,5’e gerilerken, son yıllarda büyük makine yatırımları çekmeyi başaran Hindistan, Brezilya, Meksika gibi ülkelerde zirveye ulaştı. Makine ihracatçısı ülkeler arasındaki kıyasıya yarışta, Almanya ve ABD’ye makine ihracatımız teknolojik gelişmeyle artmaya devam ediyor. “Bu sadece bizim gücümüzü değil, aynı zamanda Türkiye’nin gücünü de ortaya koyuyor.” Batı ile bağlarımız.”


“Yatırım yoğunluğunun haksız rekabete izin vermemesi gerekiyor”

Kutlu Karavelioğlu, üretimin yeniden paylaşımı ve ikili dönüşümün odağında olan makine sektörüne yönelik stratejik yaklaşımın 12. Kalkınma Planı’nda da devam ettiğinin altını çizdi.

Karavelioğlu, dünyada 2019-2023 yılları arasında toplamda yüzde 12 artan makine ve teçhizat yatırımlarının Türkiye’de yüzde 70 artarak yıllık 168 milyar dolara ulaştığını hatırlattı.

Bu olağanüstü performansla Türkiye’nin küresel makine ve teçhizat yatırımlarındaki payının 2023 yılında yüzde 3’e çıktığını belirten Karavelioğlu, şöyle konuştu: “Krizlerin hakim olduğu bu zorlu dönemde, bu yatırımların önemli bir kısmı makine üreticilerimiz tarafından yapıldığından, Dünyada, ülkemizde makine üretimi miktar olarak yüzde 12 arttı.” Trilyon lira. Tüm faydalarına rağmen teşvik mevzuatının, ithalat rejimimizde damperli mallara karşı geliştirilen savunma tedbirlerini işlevsiz hale getirerek haksız rekabet unsuru yaratabildiğini de görmeliyiz.” dedi.


“Yerel halka saygı duymayan tek genel imalat sektörü biziz.”

MAİB Başkanı Karavelioğlu, dünya ticaretinde petrolden sonra en önemli kalemi oluşturan makinelerdeki teknolojik kutuplaşmanın etkilerinin Türkiye’nin ihracatını olumlu etkilediğini ancak ithalatına fayda getirmediğinin altını çizdi.

Karavelioğlu, fiyat, kalite ve teknoloji çeşitliliğiyle Batılı rakiplerine karşı iyi bir alternatif oluşturdukları bu ortamda sanayicilerin makine satamadıkları Çin’den 12 milyar dolar değerinde makine ithal ederek dış ticareti artırdıklarını söyledi. açık. 17 milyar dolara ulaştı ve şunları söyledi:

“2023 yılının ilk 4 ayından sonra açıklanmasa bile teşvikle alınabilecek yerli makinelerin payının enerji yatırımlarında yüzde 89, hizmetlerde yüzde 67, madencilikte yüzde 71 olması herkesin özeleştiri yapması gerekiyor. Tarımda yüzde 96, genel imalat sanayinde ise yüzde 39,6’da kalıyor”. 1 milyar 250 milyar liralık yatırım teşvik belgesi kapsamında vergi ve KDV’den muaf hale getirilecek makinelerin payı ise 2023 yılında verilen liranın yüzde 18’ine çıkıyor. 3,3 milyar dolarlık makine ithalatı yaptığımız Ocak ayında üretimimiz salgından bu yana ilk kez yüzde 5,5 arttı. “Ana pazarımızın daralması ve Rusya’da gerilerken ithalatın artmaya devam etmesi bir Son 4 yıldaki üstün performansımızı bozabilecek bir tehdit.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Antalya Haber
meritking Casibom